20 Temmuz 2015 Pazartesi

Ne kadar kendimi ele vermemeye çalışsam da olmuyor. Yine kötü şeyler demeye geldim. Itirazın varsa kapat gitsin.
Her şey Ramazan ayının gelmesi ile başladı. Yüz yıllardır yaşadığım şey işe yine yüzleşiyorum. Değişmeyeceğini bile bile bekliyorum. Hayatımın en tadı tuzu olmayan ramazanıydı. Her iftarı koşturarak hazırlıyor, genellikle eZanı takip edemiyordum. Hep onun 'ezan okundu' diye beni uyarmasını, su içmemi sağlamasını, ben acele etmeye çalışırken sofraya bir şeyler taşımasını bekledim. Tamam oruç tutmayan biri için bunlar bir anlam taşımıyor olabilir. Yine de Ramazan bitene dek hayal kırıklığına uğraya uğraya heder oldum.
Kadir gecesini denedim, Ramazan'ın son gününü... Belki oruc tutar. Olmadı. Birögün olsun onunla sahur yapma hayalim belki de hiç gerçekleşmemek üzere başka bahara kaldı. Yetmedi Bayram sabahını denedim. Onu denemeden bahsetmiyorum. Kafamda bazı şeyleri netleştirmeye çalışıyordum. Bayram namazı! Annemlere gitmiş olsak, babama eşlik edecekti, peki yalnızken? Gerek duymadı ona da. Cuma namazına da gitmedi kardeşimle.
Aklıma daha önce onuştuklarkmız geliyor. Kuran'ı Kerim'in 1400 yıldır korunmuş olabileceği ile ilgili soruları mevcut. Tartışmıyorum bile. Bilirsin bem acılarından kaçan biriyim. Peygamber efendimizi resmeden aşağılık dergiyi ..... Dilim varmıyor. :( bu acı çok fazla bana. Beni kandırdığını düşünüyorum. Îmanın şartlarına aykırı. Kiminle birlikteyim allahım ben? Bunu kendime sormaktan alamıyorum. Münafıklık yapıyorum.

Oysa bana daha önceden oruc tutuyordum ben diyordu. Ne oldu da bu hale geldi? Daha sayacağım onca şey var. Ben utanıyorum söylemeye. Bu acı ile yaşamaya devam edeceğim.
...........

Dün sabah kahvaltı yaptık mutfakta. Normalde tv var diye salonda yapardık. Sadece aramızdaki soğukluğun azalmasına olanak sağlar diye isteyerek  mutfakta hazırlamıştım. Henüz oturmadan dergiyi kucağına aldı. Ağlamak üzereydim. Telefonumu alıp bunu kendince telafi ettim. Konuşmadan kahvaltıyı bitirdik. Berbat,  bok gibiydi. Konuşmuyoruz. Bununla ilgili onlarca yazımı okuyabilirsin. Ne bir şey değişiyor, ne buna alışıyorum. Bugünkü kahvaltıyı tekrar oraa hazırlarken 'salona alalım' sıkılıyorum burada dedi. Eyvallah dedim. Ne diyeyim ki! Bok yiyeyim bok.
..........
Dün sahile indik de orada az sohbet edebildik. Bayağı uzun uzun yürüdük. Elimi tutmadan kanka gibi yürüdük. Sonra ben ona 'elimi tutmuyorsun' deyince gelip bana 'ne alaka' demesin. Bak tarihe anıt düşüyorum. Sizi seven insanlarla birlikte olun. Onların kıymetini bilin. Ya danı günlerinizin tadını çıkarın. Bu arada hala çiftleri kıskanmaya devam ediyorum. Romantik yaz dizileri ile kendimi mutlu ediyorum. Bir derece merhem oluyor.
..........
Son: Seks sadece yatakta olmaz.