29 Ekim 2010 Cuma

dar geliyor artık bana burası. duramıyorum. zoruma gidiyor bir de.
yarın akşam da ıssız adam varmıs. aşk güzel bi şey be!
canım sıkılıyor. ağlayasım geliyor.
babama kızgınım. anlamıyorum aramızdaki ilişkiyi.
fal baktırdım bugun.
3 yıldır tek dileğimin tezimin kabul edilmesi olması ne kadar acıklı değil mi?
bir de manidar buluyorum bu dileği?
olmasını istediğim başka şeylerin bulunmaması iyiye mi kötüye mi işaret?
beni heyecanlandıran başka şey yok mu acaba?
ya da...
belki herşey yolundadır?
ben deniz gören ev istiyorum ya..
bu bence olur be.
daha küçüktüm. tarkan'a nasıl hayrandım. onu bir gün görmeyi çok istiyordum. tabi daha küçüğüm diye bu hayalime herkes katıla katıla gülüyordu. ben çok istediğim için olacağını biliyordum. şimdi evi de istiyorum ya... yıllar sonra da olsa öyle bir evim olacak. görürsünüz. çok istiyorum çünkü.
35ten sonra nilayla hayatlarımızı birleştirip hrakiri yapmayı düşünüyorum.
kalbim hızla atmaya başladı.
emine... seni çok seviyorum.
uzak gibi ama yakın gibi.
bir dahaki dilek hakkımı emine için kullanmak istiyorum.
çok mutlu olsun. öğretmen olsun. emine öğretmen diyelim.
bir gün kitap çıkartsın. umut dolu ama. melankolik olmasın.
yaşar'ın aldınırım, beş dakika bekle öyle git, masal şarkılarını her dinlediğimde aklıma lise son, şirinevler yolu, dersane geliyor. güzel şeyler galiba bunlar. gülümsüyorum. özlüyorum da o günleri.
öpüyorum seni emine.

25 Ekim 2010 Pazartesi

şarkı söylemek istiyorum

bir insanın sevdiğini söylemesi bu denli zor mudur ya da bunu zora sokan başka sebepler var mıdır? iki yıl bitmiş olmasına rağmen ondan beni sevdiğini söylediğini duymadım. sadece bu değil aslında. öyle güzel sözler duymaya da alışkın değilim. ve buna o kadar açım ki! bu yüzden sürekli ona ulaşmak yine ona saldırıyorum. eskisi gibi değilim ama yine de. uğraşıyorum onunla, sataşıyorum. ısrar ediyorum bile :) daha eğlenceli bir hal almaya başladı. yine de yalnızken yapıyorum. başkalarına bahsetmiyorum zaten bundan. ben bile kabul edemiyorken bir başkasına bu durumu anlatmak zor.
bir de beni çok sıkıştırıyorlar artık. sıkıldım insanlara yuvarlak cevap vermekten. onlarsa sormaktan usanmıyorlar. verecek cevabımda yok be aslında. var gibi ama yok. yok gibi ama var gibi de. böyle bir karmaşa.
ne kadar özlüyorum onu... yanındayken.. bir an ayrıldığımda... uzaktayken... en az uzaktayken özlüyorum.
onunla geçirdiğim zamanlar yetmiyor. daha fazlasını istiyorum. o buna derman olarak kuzuum diyor. daha sık görüşürüz diyor. o da istiyor ama ben...
sürekli sevgilisinden bahseden bir insan oldum. belki antipatiktir.
umrumda değil. hayatım o belki. uyumadan, uykuda, uyandığımda, çalıştığımda, yemek yediğimde nerdeyse her an...

o özlü sözlü söylüyorum:

ben yatıyorum kuzu. iyi geceler. öptüm.

16 Ekim 2010 Cumartesi

kağıttan gemiler

neden hayal kuruyorum daha çok biliyor musun? neden hala oynuyorum bir oyun oynar gibi? çünkü hayal kırıklığına uğruyorum. geçen gün de uğradım. uğrayacağımı bile bile ısrarla bekliyordum. istediğim gibi olmasa da beklediğim gibi oldu...

üzgündüm. kırgındım.

pasta yiyerek kendimi acımı bastırmaya çalıştım.

frambuazlı ve sakızlı markiz...

pahalı olsanız da seviyorum sizi.

14 Ekim 2010 Perşembe

nerden bilecektim ki iki yıl önce bu akşam onunla tanışacağımı?

çok sıradan bir olaydı aslında. yine biri ile görüşecektim. başıma gelen onca şeye rağmen uslanmamış, biri ile daha görüşüyordum. hiçbir şey düşünmeden umarsızca konuşuyordum, gülüyordum. ilk ve son akşam olacağına inanıyordum. hep öyle olmuştu. bugün hala onu görüyorum. hissediyorum. seviyorum.
daha çok kırılıyor, ondan daha az kızıyorum. tüm bunlardan çok seviyorum. onu severken herşeyi göze alıyorum. bazen görmezden geliyorum.

uzatmayacağım.

bir masala inanmak istiyorum.

12 Ekim 2010 Salı

travma

üstünden yıllar geçti. buna rağmen hala kaçıyor, hala saklanıyorum.

ne zaman geçer dersin?

4 Ekim 2010 Pazartesi

kafa sikıcı

zaman zaman çok sıkıcı olduğumun farkında değil miyim sanıyorsun? bilakis farkındayım. çaresizim de... ben de isterdim can sıkmadan zaman su gibi akıp gitsin. gitmiyor anasını sattımının zamanı! işte bu yüzden buna razı olacaksın dostum.

şimdi git ve uyumadan önce bunları düşün.