24 Mayıs 2009 Pazar

mantık duyguyu döver

mantık duyguyu döver. dövsün de zaten. ağzını burnunu kırsın. darma dağın etsin.

şimdi bir olaya anlatacağım hazır ol. romantik(?) bir şey. dinlemezsen dinleme bee.


....................spoiler..................
bir kız bir de oğlan varmış. birbirlerini sever gibilermiş. seviyorlar canım . öyle dediğime bakma sen. neyse bunlar birlikte bi sekiz ay kadar durmuşlar. daha da duracak gibilermiş. gel zaman git zaman... bu zaman sadece iki ay kadarmış. bizim oğlan işsiz kalmış. para kazanamaz olmuş. uğraşmış durmuş ama olmamış işte. neyse kızı seviyor ya kalmaya devam etmiş istanbulda. çünkü oğlanın ailesi başka bir şehirdeymiş. bu işte duygunun galip geldiği nokta.

(arada ferhat göçer'den cennet çalıyor)

geçen süre boyunca bunlar sevişedurmuşlar. ama maddi olanaksızlığın verdiği sıkıntı her ikisine de -tabi ki oğlanaaa !!!- "artık yeter" dedirtmiş. yok, oğlan bunu içinden söylemiş. öyle günler sevişiyor muyuz, yoksam sevişmiyor muyuz derken geçmiiiiş. az önce oğlanla kız konuşurken webcam aracıılığı ile oğlana bir telefon gelmiş. süper onun koşullarına uygun bir iş ilanı çıkmış. figüran arkadaş da bunu haber vermiş. figüran dediğimiz her zaman olayın gidişatını değiştirir. yine değiştirdi. figüran izmir'dendi. kızın yüreciği pıt pıt atmaya başladı. sonu görmüştü. usul usul sordu. evet iş izmir'de. ama para lazım, iş lazım, huzur lazım vs vs.
........... spoiler.................

hikayenin sonunu söylemeyeyim. heyecanı kaçmasın :(

mantık duyguyu dövdü. çünkü biz zaten böyle bildik. öyle öğretildi. "aşk karın doyurmuyor."

neyse gönüllerin şampiyonu her zaman duygudur. şampiyonum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder