20 Kasım 2009 Cuma

yorgun. ruhu ve bedeni

sıkıntılı günler geçiriyorum bir süredir. regl oldum tamam da ona bağlı değil bu hallerim. önce başak'la ilgili canımı sıkan şeyler oldu. sonra başka bir şey. iş güç belası falan. şimdi de yine hasta oldum. bugun çok üşüdüm. zaten boğazım iki sabahtır alarmını veriyordu. sonuç halsizlik, üşüme ve burun akıntısı. teftiş geçirecekmişiz bu hafta. bu defa sıkıntılı olacak bence.
başak meselesine gelince beklediğim gibi oldu. bugun nazım'ın dedesinin vefatını haber veren bi mesaj attı. zaten biliyordum. cevaplamadım. ikinci bi mesaj attı gideceğini belirten. bunlar ısınma turları idi. neyse ben de bi cevap yazdım. sonra o bi daha bi daha yazdık birbirimize. tam can alıcı noktaya getirdi ki noktayı... aldırmadım.
ne yapacağımı bilmiyordum. suskun kaldım. yüzüme yine bi tebessüm oturdu. iki sevgili gibiydik. birbirimize sürekli cilve yapan. atışıp atışıp tekrar bir araya geliyorduk. yine geleceğiz biliyorum. fakat bazen konuşurken karşımdakinin canını yakabiliyorum. konuşuyorum ve acıtıyorum  ya hepsi gerçek olanı söylediğimden oluyor. sanki herşeyi en iyi ben görüyormuşum gibi geliyor. en gerçek ben görüyorum.
..............................

 mürekkep balıgının dediği gibi yaş gözümün ucunda duruyor.

ha aktı, ha akacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder