19 Kasım 2010 Cuma

kurban

çocukken müstakil bir evde oturuyorduk. kocaman bir bahçemiz vardı ancak araba garajı olarak kullanılıyordu. yan taraftaki amcanın bahçesi ise ağaçlı çiçekliydi. bahçesinde bir incir agacı vardı. incir agacı ile ilgili olumsuz bir şeyler duymuştum geçenlerde. ama bunun konumuzla alakası yok şu anda.
aldığımız kurbanlar o bahçede kesilirdi. genellikle büyükbaş kestirirlerdi. ben henüz okula başlamamıştım herhalde. çünkü 2. sınıfta iken taşınmıştık o evden. o kurbanlar kesilirken hepimiz -benle yaşıt olan kuzenlerim de- merakla izlerdik. bizde yarım yamalak tekbir getirmeye çalışırdık. hayavan hareket ettikçe tabi içimiz acırdı. ne var ki bu bir ibadetti. sonra çukura başı düşer ordaki kandan alnımıza bir parmak kan sürülürdü. neden sürüldüğünü hiç merak etmemiştim. sadece sürüldüğü zaman mutlu olurduk.
bugün düşünüyorum neden bundan hiç etkilenmedim ki ya da etkilendim mi? vahşet olarak hiç algılamadım ama bunun farkındayım.
.........................................
yarım kalmıs bir yazı oldu bu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder