3 Nisan 2011 Pazar

doğum günü, mutluluk, suskunluk vesaire

derin bir nefes alarak başlıyorum.

çok heyecanlıydım dün. hem çok yakın arkadaşımın doğum günüydü, hem de onu görecektim. üstünden bir hafta geçmişti. daha birkaç saat öncesinden bir hayal kırıklığı yaşadım. sonra görüştük. çok sessizdi. konuştum, güldüm ama bir türlü ona erişemiyordum. her girişimim başarısızlıkla sonuçlanıyordu. sonra diğerleri geldi. biraz sohbet ettik. güldük, eğlendik. sonrası felaketti benim için. ağzından tek kelime duymuyordum. bakmıyordu bana. kendimi o kadar aptal hissettim ki. neden ordaydık, biz kimdik? karşımda ise ötekiler vardı. mutluydular. gülüşlerinden, konuşmalarından, birbirlerine dokunuşlarından belliydi. onları izledikçe mutlu oldum.
sonra arkadaşlara gittik. kahve içtik. sonra gitarı aldı. çal, biz de söyleyelim dediler. sonra hem çaldı, hem söyledi. bana gitar çalması için yalvardığım adamın gözlerine baktım. canım sıkıldı.

şimdi de canım sıkılıyor. en iyisi dün yaptığım gibi susayım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder