27 Temmuz 2011 Çarşamba

vicdan

vicdan... son zamanda birçok kişiden duydum bunu. inandıkları, iman ettikleri şey vicdanları. kendileri yani. ya da vicdan diyorsak da kimin vicdanı bu? gizliden baş gösteren kibri görüyor musun?
dün sabah kahvaltıda Allah'a inanmayan, alevi, arap alevisi ve garip birkaç sünni bir aradaydık. bir an cennet, cehennem, ahiret, Allah'tan bahsettik. ahirette "Allah seni gördüğünde ne yapacak dersin?" diye sordu biri. arap alevisi alnımdan öpecek dedi, bir kahkaha koptu. şaşkındım ben ve bir kişi daha... biri bence ben varsa cennete gideceğim dedim. öteki "ben de gidicem. engelli çocuklara eğitim veriyorum, yardım yapıyorum. tugbayı da döndürmeye çok çalıştım ama o yanaşmadı Allah'ım. onu alma" dedi. herkes gülüyordu. sanırım Allah'ın azabından tek korkan bizdik. aptala dönmüştüm. ben tüm günahkar halimle "Rabbim beni huzuruna nasıl alacak? bana yüz çevirecek mi?" diye düşünürken, onlar eğlenebiliyordu.

not: engellilere eğitim veriyorum diyen şahsiyet bir rehabilitasyon merkezi sahibi. verdiğim eğitimle para kazanıyor. hatta vermediği eğitimle de kazanıyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder