12 Temmuz 2009 Pazar

itiraf com

kafamı kurcalayan birşeyler her zaman var. en sonunda bunu sadece kendimle değil sevdicekle paylaştım.

geçen cts benim için fazlası ile sıkıntılı geçmişti. 8 aydır böylesine kızıp da üzüldüğümü hatırlamıyorum. kırgınlık belki. bu yüzden oluşan kızgınlık. kendimi değersiz hissetmiştim. benim O'nun için hiçbir önemim yoktu. ne yaptığım, nasıl olduğum umrunda değildim. sadece var olmanın dayanaılmaz hafifliğini yaşadığını düşünüyordum. alışkanlık halini almıştım. alışkanlığı kötü bir şey olarak algılamıyorum elbette. yine de yapılan bir rutinden farklı bir şey olmasını istiyordum. tek bir olaydan buraya gelmemiştim tabiki.
artık hiçbir şey eskisi gibi değil. önceden bilgisayarı her açtığımda beni bekleyen birini görüyordum. sitem etmeden arayan bir sevdicek vardı. birlikte iken gözlerinin parladığını, bana dokunmak için yanıp tutuştuğunu farkediyordum. şimdi o kadar eksikti ki bu parçalar... üzülüyordum. üzülme değil bu kahroluyordum. hakikaten kahroluyordum. bu duygudan dolayı sessizleşiyordum, içime kapanıyordum. sakinliğimi, suskunluğumu sorduklarında verecek bir cevap bulamıyordum. nasıl derdim ki artık beni sevmiyor!
o cts, geleceğine inanıp da gelmeyince, bundan haberim olmayınca, akşam boyunca beni hiç merak etmeyince "yanılmıyorsun sen" dedim kendime. o kadar çok bekledim ki "Allahım ne olursun arasın" diye. aramadı. artık dayanamaz olmuştum. iç sesimi bastıramıyordum. arkadaşlara bahsetmeye başladım. her cümleden sonra yerini bir sessizlik alıyordu. o kısa an yutkunmama imkan veriyordu. farkettiler zaten. sormadılar çok. "istemiyor artık" dedim. "cık cık, yok canım" demelerine rağmen önceden de seziyorlardı bu durumu. iyice çıkmaza girdiğimde yine uykuya sığındım.
üstünden birkaç gün geçince gemileri yakıp sordum. başlangıcım şuydu....
..... spoiler.....
ben bugüne dek ondan seni seviyorum öbeğini ya da benzerlerini duyduğumu hatırlamıyorum.
.....spoiler.....
msn de konuşmaya başladık. sevdiğimi söyledim. biraz gülüşerek yaptım bunu. yine gülücüklendi. o kadardı. sonra konuşmaya nasıl başladığımı hatırlamıyorum da becerdim.
dur dur! bayağı sevgi dilenciliğine girmişim. konuşmadığımızı, sevgi sözleri duymadığımı vs söyledim. öyle nedenli, nasıllı olmadı ama konuşma. ben sadece anlamaya çalıştım. sonuç: sevdicek söyleyemiyormuş bunu. yapamıyormuş.
öyle sıkı fıkı, yapıl yapış ilişkilerde bulunmuyor. bu kısmına eyvallah diyorum ki, benim de isteğim bu değil. yine de sevildiğimi duymak, hissetmek istiyorum. bugüne kadar hep benimle ilgilenen biri oldu. belki bu yüzden bu kadar ihtiyaç duyuyorum. bir ihtimal... böyle olduğunda ben de rahat rahat seviyorum diyemiyorum.
ben elmayı seviyorum diye
elma da beni sevsin istiyorum.
the end
bilsin ki çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder