3 Ekim 2009 Cumartesi

hayırdır inşallah!

rüya gördüm. her defasında hikayeli rüyalar görüyorum. o yüzden gece gece film izler gibi hissediyorum kendimi. başrolde ise ben oluyorum her defasında.



eski beyaz bir mercedesi yolun kenarında bırakmışım. kapılar açık. arkadan biri korna çalışıyor. özür dileyerek ön sağ kapıdan şoför koltuguna zıplayacakken kontokta dönen bir el görüyorum. kimin diye baktığımda orta yaşlı, bıyıklı, gri pardesülü, kasketli, kalıplı bir adam görüyorum. "ben alırım arabayı" diyerek arabayı çalıştırıyor. gayet cool hareketler ile "şimdi gidiyoruz. seni götürüyorum" diyor. sesi ve tavrı eski türk filmlerinde zengin, kötü kalpli, röbdşambrı ve elinde viskisi ile kötü kahkahalar atan adamlarınki ile aynı. ölesiye korkuyorum. "beni bıraaaak" diye debeleniyorum."yapmaa, gidiyoruz" diyerek sakinliğini koruyor. bu soğukkanlılık beni iyice korkutuyor. aklıma bir anda kapıları kitlemediği geliyor. hemen kapıyı açıp, kendimi arabadan dışarı atıyorum. düşmüyorum da... başlıyorum koşmaya. nereye saklanacağımı bilmiyorum. gidebileceğim yer yok. koşuyorum kimden yardım isteyeceğimi bilmeden. sonunda bir taksi görüyorum. sevgilime gideyim, o kurtarır diyorum. taksiciye "taksim'e gidiyoruz" henüz binmeden. arkamdan gelen adama bakıyor. yine o kasketli, kötü adam. yavaş yavaş, kasketi ve pardesüsü ile geliyor usulca. beni omzumdan yavaşça itip taksiye bindiriyor. hala çok sakin... taksiciye kedi gibi yalvaran gözlerle bakıyorum kurtarsın diye. çaresizce omuzlarını silkiyor o da. sanki yapacak bir şey yok diyor. arabaya biniyorum. başlıyorum bağırmaya. gözümü açmadan son söylediğim "imdaaaaat"tı.

sabah uyandığımda yastığıma sıkı sıkıya sarılmış buldum kendimi.
........
rüyamı yorumluyorum:

canım sevgilim... :)

seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder