22 Nisan 2010 Perşembe

hayal kırıklığı

bir kişi borkoli yemeyi sevmiyor diye brokolinin kötü bir şey mi olması gerekiyor?

bir kişinin hayal kırıklığına uğraması için illa ki kötü bir şey mi olması gerekiyor?

değerli olan hayal kırıklığına uğramak mı yoksa hayal kırıklığına uğramasına değecek bir şey olması mı?

peki ya pişmanlık?

elle tutulur bir şey yoksa neden pişmanlık duyulur?

yoksa bu hissettiklerim/düşündüklerim de hata mı?


çok istiyordum. en son ne zaman çıkıp dolaşmıştık hatırlamyorum bile. bu yüzden o cumartesi gününü dört gözle bekliyordum. tüm gün bizim olabilirdi. demişti ya "acıkmadık ki!" onun gibi hissediyordum "o günleri özlemiştik". ben özleyedururken o yeni planların peşindeydi. haklıydı belki de. böylesi -birkaç günlük tatil- her zaman denk gelmezdi. o tatil olan günleri benimle geçirmeyi de arzulayabilirdi. söylüyorum ya hayal ederken herşey çok güzel. herşey istediğim gibi kuruyorum zihnimde. alis harikalar diyarında oluyorum o zamanlar. hayal ettiğim gibi olmadı. o unutmuştu. ben tıkanmıştım. farketti. gönlümü almaya çalıştı. alamadı. ağlıyordum. sonra "birşeyler yapalım" dedi. arzuladığı şeyler vardı, benimkilerden farklı. izin veremezdim. bunu kendime yediremezdim. kızgın, biraz da küskünüm.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder