3 Mayıs 2010 Pazartesi

yoksulum

duygusal bir insanım. o yüzden kolay incinir, kolay ağlarım. şu minnacık hayatımda az param olduğu zamanlar oldu, yine de hiç parasız kalmadım. çok şükür. içimi en burkan şeylerden biri yoksulluktur. benim yoksulluğum değil ama bu bahsettiğim. ben yoksul değilken yanımda yöremde birilerinin birşeylerden mahrum kaldığını bilmek nasıl içimi eziyor. yerin dibine giriyorum. istiyorum ki elimde avucumda ne varsa ona vereyim. hepimiz eşitlensin. bende ne varsa onda da o olsun.  
müsrif bir insan değilim aslında. düşünürüm  yaptıklarımın hesabını verebilecek miyim diye? çevreme baktığımda yanımdakilerin bolluğunu gördüğümde sen ne duruyorsun? desem de kendime insanı değerli kılanın bunlar olmadığını bilirim.
kendimi o minibüsteki kadına para vermediğim için kınıyorum. zamanında birine bunu anlattığımda çok etkilenmişti. gözünde büyüdüğümü söylemişti. aslında başka şeyler vardı beni onun gözünde büyüten ama bu merhametli -böyle tanımlamıştı- oluşum onu derinden etkilemişti. o bunu söylediğinde utanmıştım. acaba tüm bunları ifade etmem gerçekten birilerini etkilemek için mi?
utanıyorum.

şeker de yiyebilsinler diyordu ya şair ben bütün çocuklar yesin istiyorum. o şişme eğlence balonunda bütün çocuklar zıplayabilsin, bağırabilsin, kayabilsin ama derslere girmesin.

oof gece gece ne diyorum? çalışmam gerekiyor. gidip ders çalışayım o zaman.

öpünağzi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder