19 Kasım 2010 Cuma

işte öyle

dün gece yine rüyamda o o.çocuğunu gördüm. anasını sattımının herifini gördüğümde bir bisikletin tepesinde birinin ardında gidiyordum. görünce yine beni görmesin diye başımı çevirdim. yine gördüm. karşılaştık durduğumuz yerde. bir rezillik çıkmasın diye sesimi çıkarmadım. sarılmak istedi beni gördüğünde. elimi uzattım konuşmadan. sonra gidip bir masaya oturdum yanımdakilerle. o da geldi. yine çok çaresizdim.
..........................................
filmlerde olur ya yılların kabusu. bu da benim için böyle. travma sanırım bu. atlatamıyorum. eskisi gibi günlük yaşamımda pek aklıma gelmiyor ama hala rüyalarımda karşıma çıkıyor. rüyadan uyanınca aynı mutsuz sarıyor her yanımı. en büyük ayıbım, günahım, kabahatim o benim. iyi ya da kötü hiçbir şeyden pişmanlık yaşamayan ben bunları kendime yediremiyorum.

daha fazla uzatmayacağım.
...........................................
istiyorum ki .....
istemiyorum tamam.
........................................

biliyor musun onu özlediğim halde bunu ona söylemedim. bakayım kaç gün geçti? yarın bi hafta olacakmış. çok değilmiş aslında. bana onsuz günler çok geliyor. onsuz olduğum her an büyük bir boşluk. öksüzlük... söylemiyorum özlediğimi. intikam almak için değil. ona karşı kötü bir şey beslemiyorum ki adı intikam olsun. söylemiyorum. söyleyemiyorum.

işte öyle... çaresiz zamanlarımın bana yardımcı olan öbeği...

işte öyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder